1 Haziran 2009 Pazartesi

TİK (teknolojik iletişim kargaşası )

İletişim çağındayız dimi. Yani elimize aldığımız her araçla birbirimize bir şeyler iletiyoruz.
Teknoloji bize birde zorunlu adaptasyonu diretiyor ki, adeta bu zehri içine almak istemeyen toplumun dışında kalıyor, sosyalliği azalıyor. Peki teknolojinin bize sağladığı iletişim gerçekten bir sosyallik mi? İnsanlar gelişmiş teknoloji sayesinde ilişkilerinin, iletişimlerinin ömrünü kısaltıyorlar. Ve farkında olmadığımız büyük çelişki ise bir bilgisayarın ya da faks cihazının ya da cep telefonun başındayken belki binlerce insana ulaşabiliyoruz ama gözden kaçırdığımız şey; genelde bunu yaparken bir odanın içinde yapayalnız olmamız. Aslında bu çağ bize doğru hedefleri, uygun stratejileri bilim ve teknoloji ışığında sunmaya çalışırken bir yandan da bizden gülüşlerimizi, şaşırmalarımızı, ağlamalarımızı, somurtmalarımızı kısacası mimiklerimizi çalıyor. Zamandan kazanacağız derken kimi zaman yüz yüze bir iletişim olmadığından birbirimizi algılayamıyor, daha kötüsü yanlış algılayabiliyoruz. Teknolojiden mahrum insanlar mektuplara en azından gözyaşlarını somut bir biçimde koyabiliyorlardı.
Demek istediğim biz iletişim kuruyoruz, sosyaliz derken aslında o iletişim kargaşası içinde kayboluyoruz. Bence teknolojiyi iletişimin kendisini kurmak için değil de onu planlamak, zamanlamak için kullanmalıyız. Yani teknoloji iletişim için bir araç olmalı, onun üzerinden ya da onun ta kendisi değil. Tabi bu iletişim denen şeyden algıladığımız mananın yüzeyselliği ve derinliği ile de çok alakalı.

Özgün İnanç Gülle

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder