1 Haziran 2009 Pazartesi

İletişemeyen Modern Balkabakları

Erteliyoruz canımızı sıkabilecek herşeyi. Bir arkadaşımıza sinirleniyoruz, yakıyoruz bir sigara , sinirler yatışıyor. Söylenecek pek çok sözü, hatta yapılacak tartışmayı erteliyoruz. Belki o tartışma ile tüm sorunlar çözülecek, büyük bir adım atılacak. Ama tartışma can sıkıcıdır. E ne de olsa bize sunulanlar arasında, uzaklaşıp unutmamızı sağlayan şeyler var. Bizi uyutan, bizi uyuşturan.. Bize unutturan… Kolay olanı seçmek, hazcılık insanın doğasında var. Zaaflarımız kullanılıyor… Farkında mıyız? Belki.. Önemi var mı? Sanki…

Yorucu ve can sıkıcı bir gün geçiriyoruz.. Belki patranomuz azarlamış ya da sınavlar kötü geçmiş. Bir kaçış arıyoruz. İlla ki kaçmak lazım diyorlar çünkü bize. Kaçıp, bir kadehe sığınıyoruz. 1 kadeh, 2 kadeh…3..4.. ve unutuyoruz. Dünya öyle güzel ki bu kadehten bakınca… Ama külkedisinin masalı misali bu… Geçiveriyor. Sabah uyanıyoruz, aynı işte çalışıyor ya da aynı okula gidiyoruz… Değişen hiç birşey yok…


İşte bu döngüde sürüyor yaşantımız. Balkabağı olduğumuz zamanlarda, bir peri değneği ile görkemli bir şekle bürünüyoruz… Bir an kim olduğumuzu, sorunlarımızı unutuyoruz.. -Unutmak mı dedim. Hayır , hayır erteliyoruz… -Sonra saat 12 yi vuruyor… Biz yine balkabağı… Ağzımızda kekremsi bir tad… Bazen keşke diyor bazen boşver diyoruz… Unuttuğumuzu sanıp, o perinin tekrar gelmesini bekliyoruz.

SEVTAP BİNBİR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder